14 Mayıs 2011 Cumartesi

URANÜS


  Güneş, Güneş Sistemi'nin merkezinde yer alan yıldızdır. Orta büyüklükte olan Güneş tek başına Güneş Sistemi'nin kütlesinin % 99,8'ini oluşturur. Geri kalan kütle Güneş'in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, göktaşları, kuyrukluyıldızlar ve kozmik tozdan oluşur. Günışığı şeklinde Güneş'ten yayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerisindeki hayatın hemen hemen tamamının varolmasını sağlar ve Dünya'nın iklimiyle hava durumunun üzerinde önemli etkilerde bulunur.
Bir yıldızın etrafında dolanan ve kendisi yıldız olmayan doğal gök cisimlerine gezegen adı verilir. Dar anlamıyla, Güneş Sistemi içinde, Güneş'in doğrudan uydusu olan ve Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU) tarafından bu tanıma uygun bulunmuş 8 gök cismini belirlemede kullanılır.
   
Güneşe uzaklığı: 2733.6 2868.8 3004 Mio km
Yörüngesel dışmerkezlilik: 0.047
Yörüngesel eğiklik: 0.8 0
Eksensel eğiklik: 98 0
Çap: 51.120 km
Kurtulma hızı: 22.5 km/sn
Kütle: 14.6 (Yer = 1)
Hacim: 67 (Yer = 1)
Yoğunluk: 1.3 (su =1)
En yüksek kadir: 5.6
Dolanım süresi:84 yıl
Eksensel dönme: 7 s 14 dk
Kavuşum dönemi: 370 gün


Gözlem koşulları:

Uranüs hiçbir zaman 6. kadirden daha parlak olmaz. Bu nedenle çıplak gözle ancak olağanüstü açık ve temiz gökyüzü koşullarında bile sadece küçük sönük bir yıldız gibi görülebilir. Küçük teleskoplarla yeşil bir yuvarlak olarak görülür, ayrıntı seçilemez. Uyduları ancak çok büyük teleskoplar ile görülür. 84 yıl süren dolanım süresi ile Uranüs bir takımyıldızdan diğerine çok yavaş geçer. 90'lı yıllar boyunca Yay ve Oğlak takımyıldızlarında olacaktır.

Eski zamanlarda gezegenlerden beş tanesi biliniyordu. Bunlara Güneş ve Ay da eklendiğinde Güneş sisteminin yedi üyesi oldu. Yedi mistik rakamdı, dolayısıyla bundan daha uygun bir sayı da olamazdı. Ayrıca yeni bir büyük gezegen olabileceği pek akla gelen bir fikir değildi. Bu durum, tanınmamış bir amatör gözlemcinin gök
bilimi dünyasını sarsan keşfini yaptığı 1781 yılına kadar böyle kalmıştı.



   Uranüs’ü ilk farkedenin Herschel olduğu doğrudur; ama o, gezgeni ilk gören kişi değildir. Daha önceki yıllarda birçok kez kayda geçirilmiştir. İlk Kraliyet Gök Bilimcisi olan John Flamsteed, 1690 ile 1725 yılları arasında Uranüs’ü tam altı kere görmüştür. Normal bir yıldız olduğunu düşünerek pek üzerinde durmayan Flamsteed ona, bir yıldız ismi ( 34 Tauri) bile vermiştir. Keskin gözlü insanlar nereye bakacaklarını bilirlerse, ortalama kadri 5,7 olan gezegeni çıplak gözle kolayca görebilirler.
Uranüs de devlerden sayılabilir. Jüpiter’e veya Satürn’e göre küçük sayılabilir; ancak Dünya’dan çok daha büyüktür. Ekvatoral çapı 51.120 kilometre kadarken, küresel olarak basık sayılabileceğinden kutupsal çapı bu değerden daha düşüktür. Satürn’e göre çok yoğun sayılabilecek Uranüs, sudan yoğundur. Hacimsel olarak Dünya’dan 67 kat büyüktür; ancak kütlesi Dünya’nınkinin sadece 141/2 katı kadardır. Kurtulma hızı saniyede 22,5 kilometredir. Yüzey çekimi ise Dünya’nınkinden biraz daha fazladır.


 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder